Google Arama

Custom Search

24 Eylül 2020 Perşembe

Japon Yapıştırıcısı Nasıl Korunur?


Görüntü 1-2: Orijinal Japon Yapıştırıcısı, Kutusunda Tayvan Üretimi Olduğu Belirtiliyor. Sağdaki Kutusundan Çıkarılmış Görüntüsü  

 Japon yapıştırıcısı, (piyasada en çok satılan adıyla '502 Evo Bond') uğraşlarda en çok kullandığım mucize yapıştırıcıların başını çekiyor. İçine su çekmiş yağlı derileri, ıslanmış ahşap parçalarına anında yapıştırması, çatlamış ahşap levhaların çatlaklarına damlatıldığında, çatlağın insan gözünün göremeyeceği kadar incelmiş yerlerine kadar sızacak kadar ince bir sıvı olması (bir keresinde çatlağın iki buçuk katı kadar uzunluğunda bir yol alarak, ufak sandığım çatlağın aslında epey içlere ilerlediğini anlamıştım),  yere düşen ahşap parçaların kendileri kırıldığı halde içlerindeki japon damlatılmış bölgelerde kırık olmaması gibi 'ahşabın kendisinden daha sert' bir yapıştırıcı olması gibi özellikleri, bu yapıştırıcının elimin altında olmasını zorunlu kılıyor. Arasının iyi olmadığı tek malzeme plastikler. Plastikleri yapıştırmıyor. Ahşap, deri, ve metallerle arası aşk derecesinde iyi.    

 Piyasada bu yapıştırıcının iki türü var: Birincisi Tayvan malı olan orijinal, ikincisi ise ''çakması'', yani sahtesi...
Çoğu satıcı bu ikisini aynı tezgahta yan yana satıyor. Size ''ucuz olan mı, pahalı olan mı?'' diye soruyor. Pahalı dediği orijinal olanı. Aralarında iki kat fiyat farkı oynuyor. Orijinal olanı 10 TL civarında satılıyor. Ucuz olanını eve sokmayın. Şekerli su gibi, ne olduğu belli değil. sürüyorsunuz ama tutmuyor. Siz mutlaka ''orijinal olanından abi'' diye belirtin.  

Yalnız, Japon yapıştırıcısı gerektiği özenle saklanmadığı ve kullanılmadığı zamanlarda tıkanıp donarak bir süre sonra da bal kıvamına gelip katılaşarak kullanılmaz duruma geliyor. Bu güzel malzemeyi olduğu gibi çöpe atmak can sıkıcı bir durum oluyor. Peki neden böyle oluyor, katılaşmaya başlayan yapıştırıcıyı kurtarmanın bir yolu yok mu? Onu nasıl koruyacağız? Şimdi bunu araştıralım:


1) Özensiz Kullanılan Veya Yanlış Kesilen Kanal Ucu.

 Akışkan sıvı olarak satılan 502 Bond'ların sivri tüpleri oluyor. Kapağı açtığınızda altından çıkan sivri tüpün sivri kanal ağzı kapanıktır. Işığa tutup baktığınızda sivri uçtaki plastik kısmın karaltısını görürsünüz. İşte bir makas yardımı ile hemen bu plastik kısmın alt tarafından kesip plastik kısmı atarak bu kanalı açmanız gerek. Tüpünüzün ağzı ne kadar dar olursa tüpün içindeki yapıştırıcınız da o kadar uzun süre dayanır. Burada olay, tüpün içindeki yapıştırıcının hava ile olan temasını en az düzeyde tutacak delik darlığını sağlamaktır. Kanalın ağzını çok aşağıdan keserseniz geniş ağızlı bir kanal meydana gelir ve hem tüpün içindeki malzeme çabuk kurur hem de ''ince işler'' yaparken gereğinden fazla yapıştırıcının malzemeye bir anda dökülmesine neden olursunuz.
Satın aldığınız kutunun içinden mutlaka, raptiye çivisi gibi bir parça da çıkacak. İşte o parça çok önemlidir, kaybetmeyin. Yapıştırıcıyı malzemeye damlattıktan sonra tüpü dik konuma getirip parmağınızla gövdesinden biraz sıkarak kanal ucunda kalan artık yapıştırıcının kabarcık yaparak patlamasını sağlayın. Kabarcık patladıysa bir peçete yardımı ile hemen tüpün ağzını temizleyip bu raptiyeye benzer ek parçanın çivisini deliğin ağzına bir kere sokup çıkartın. Böylece kanal ağzının tıkanıp kapanmasını ertelemiş ve önlemiş olursunuz. Olur da kanalın ağzı bir şekilde tıkanmışsa yine bu malzemeyi tüpün kanalına sokup çıkararak kanalın ağzını açabilirsiniz. 

 

Görüntü 3-4: Kutudan Çıkan Açıcı Başlık ve Ucu Kesilmiş Tüp Ağzı


2) Sıcaklık

Japon yapıştırıcısını güneş görmeyen ve sıcak olmayan bir yerde tutun. En uygun yer bence buzdolabınızın yumurta ve şişe koyduğunuz raflarından birisidir. Yalnız, evde çocuklar veya yaşlılar varsa bunu önermem. Yapıştırıcıyı yiyecek bir şey sanabilirler. Böyle bir tehlike yoksa 502' nizi buzdolabında tutun. Japon yapıştırıcısı serin yerde geç donar ve uzun süre saklanabilir. Ben eskiden banyo dolaplarında saklardım. Her banyoda sıcak su buharıyla ısınan banyonun içinde Japon yapıştırıcısının ömrü de 6 ayı geçmiyordu. Bunu ne yazık ki geç fark ettim. Soğuk iyidir.


3) Kutunun Konumu

 Kutuyu veya tüpü devirmeyin! Devrilen tüpün içindeki malzeme kanala akar ve içeride donar. Geç fark ederseniz geri dönüşü yoktur. Kanalın içinde ince bir delik açmak için uğraşmanız gerekir. Önerim, toplu iğneyi kerpetenle tutup ateşte kızdırarak kanalın içine sokmak ve içeriye bir tünel açmaktır. Beyaz dumanlar ve küçük patırtılar eşliğinde bu kanal açılabilir. Ancak dumanı kesinlikle solumayın; gözünüze de değmesin. Yoksa canınız yanar. 


4) Katılaşan Japon Yapıştırıcısı Yeniden Çözülebilir Mi?


Bu konuyu epey araştırdım. Elbette, tinerin verniği çözdüğü gibi bu malzemeyi de çözecek ve kurtaracak bir çözücü olmalıydı. İnternette japon yapıştırıcısını çözen bazı ürünlere denk geldim ancak pahalılardı. Aseton, her yerde okuduğum bir çözümdü ancak kozmetikçilerden satın aldığım hiçbir Aseton, tüpün içinde katılaşmaya başlayan malzemeyi kurtaramadı. Aksine, tüpün tümüyle donmasına neden oldular. Sonradan öğrendim ki Asetonun %99 saflıkta olması gerekiyormuş. Kozmetikçilerde satılan asetonlar ise suyla karıştırılmış düşük yoğunluklu aseton çözeltileriymiş. Doğal olarak içlerindeki su ve kozmetik katkılar yapıştırıcıyı bozuyorlarmış. Zaten tüpün içindeki topaklanmalardan bu durum belli oluyordu. 
Saf aseton almak için kimya malzemesi satan yerlere uğradım. Ancak tehlikeli madde sınıfına girdiğinden dolayı ''özel fatura'' ile satın alınıyormuş. Yani kunduracı, sanayici, atölyeci falan olacaksınız ki bu malzemeyi alma hakkınız olsun. Araya tanıdık sokmadıkça zor. Zaten litresini 30 TL ye veriyorlardı. Yeni yapıştırıcı almak daha iyi bir seçenekti. 
 
5) Altın çözüm: Şırınga İğnesi!..

Diyelim ki ilk başta kestiğiniz tüp ucu artık işlevini yitirmeye ve tıkanmaya başladı. Bu aşamadan sonra yapmanız gereken, sıradan bir şırınga iğnesini alıp tüpün ağzına geçirip, yapıştırıcıyı şırınga iğnesinden akıtarak kullanmaktır. 
Bunu yapabilmek için tüpün ucunu makasla dikkatlice biraz daha kesip şırınga iğnesinin ağıza biraz sıkışarak oturacağı kadar ucundan keserek azıcık genişletmektir. Çok aşağıdan keserseniz iğne tüpe geçmez, çok yukarıdan keserseniz de şırınga iğnesi tüpün üstüne oturmaz ve düşer.
Tüpün ucuna sıkıştırılarak oturtulmuş iğnenin içinde yapıştırıcınız rahat şekilde geçip, hassas ve ince biçimde akacaktır. Kullandıktan sonra da şırınga iğnesinin kapağını iğnenin ağzına geçirirsiniz ki iğne sizi yaralamasın.
Önemli olan nokta şu ki büyük olasılıkla bir kaç gün sonra iğnenin içindeki yapıştırıcı kalıntıları donacak ve iğnenin içinden yapıştırıcı akmayacaktır. Bu artık pek sorun değildir. Basit bir çakmak alevini iğnenin ucundan ortasına doğru hızlıca gezdirerek iğnenin içindeki kalıntıların yanarak iğneyi terk etmesini sağlayabilirsiniz. İğnenin ucundan çıkan beyaz dumanı solumayın ve gözünüze gelmesini önleyin. Bu şekilde uzun süre Japon yapıştırıcınızı kullanmayı sürdürebilirsiniz. Gerekirse iğneyi değiştirip başka iğne takarsınız.  


Görüntü 5: Şırınga İğnesi ve Koruma Başlığı 


Görüntü 6: Şırınga İğnesi Tüpe Geçirilmiş. Metal Kısım İleride Çakmak Alevine Tutulup Temizlenerek Açılarak Kullanılmayı Sürdürecek.


Hiç yorum yok:

Yorum Gönder